30 Ekim 2013 Çarşamba

MODERN BUĞDAYI NEDEN TÜKETMEMELiYiZ: BÖLÜM – 1 -



Modern buğday toksik bir maddedir. Buğday endüstrisi tarafından içerikleri açısından faydalı olduğu iddia edilse de buğday sofralarımıza birçok sağlık riski ile birlikte gelmektedir. Nörolojik bozukluk, bunama, kalp hastalıkları, katarakt, diyabet, arterit, iç organlarda yağlanma ve diğer birçok toleranssızlığa yol açan buğday, mısırdan sonra 700 milyon ton üretim ile dünyada ikinci sıradadır. Fakat dünya üzerindeki ticari yiyecek ürünlerinde bulunması açısından ana yemeğimiz sayılabilir.

Tarihte buğdayın farklılaşmasına bir göz atarsak aslında antik buğdayın besleyiciliğine saygı duymamız gerekir. Bununla beraber modern hayatta “buğday” diye tükettiğimizin bu antik atası ile pek fazla bir ilgisi yoktur. Modern tarımın üründen en fazla verimi elde etme gayretleri ile hibritleşmiş modern buğday tamamen değiştirilerek prehistorik genetik konfigürasyınundan kopartılmış, en naturel ve rafine edilmemiş hali bile genetik çizgisinin besleyiciliğine göre % 30 dan fazla değer kaybetmiştir. Doğanın buğday için yarattığı denge ve oranlar modifiye edilmiş, insan sindirim ve fizyolojisinin kolaylıkla adapte olamayacağı bir çerçeveye oturtulmuştur. Buğdayın yararlı olduğunu savunan sağlık uzmanlarının birçoğu da modern buğdayın yetiştirilmesinden tüketilmesine kadar geçen süreçteki evrimden habersizdir.

Buğdayın çoğunluğu % 60 ekstraksiyona uğramış ve ağartılmış beyaz undur. % 60 ekstraksiyon standardının anlamı buğdaydaki orijinal tohumun % 40 lık bölümünün ayrılması işlemidir. Yani zaten modifiye ve hibridize edilmiş buğdayın kalan besleyiciliğinin de % 40 ı alınmaktadır. En üzücü aynı ise bu ayrılan kısmın aslında en fazla besleyici vitamin ve mineralleri içeren tane ruşeymi ve kepek bölümleri olmasıdır. % 60 ekstraksiyon işleminde B1, B2, B3, E, folik asit, kalsiyum, fosfor, çinko, bakır, demir ve lif içeriğinin de % 50 si kaybolmaktadır.

Bazı uzmanlar eğer % 100 tam buğday ürünleri tüketirseniz kepek ve tanelerininde içerisinde kalacağını ve sağlığa “daha” faydalı olacağını söylemektedirler. Bu tanımlama da buğday endüstrisi tarafından benimsetilmiş olup % 100 tam buğday ürünleri buğday tane ruşeymi ve embriyolarının kimyasallar, gama ışınları ve mutasyonları tetikleme görevindeki x-ışınları ile deformasyonu ile üretilmektedir.

Buğdayda bulunan küçücük bir kimyasal olan WGA (BRA-Buğday Ruşeymi Aglutinin) günümüz buğdayında antik atalarından çok farklılaşmış halde ve buğdayın baş edilmesi zor etkilerinden sorumlu olarak bulunur. Pro-enflamatuar, kardiotoksik, nörotoksik ve imünotoksik etkileri bulunan modern BRA'nın en önemli sorunu hayat kalitemiz ile yaşam uzunluğu beklentimizi biz farkına varmadan düşüren “lektinler” dir. “Eşsiz” özelliklere sahip bir diğer bileşen olan Amilopektin sayesinde de iki dilim modern “tam buğday” ekmeği kan şekerimizi birçok şekerli bardan daha fazla yükseltebilmektedir.

Devam edecektir…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder